Siz hiç başınızı yastığa koyup düşündünüz mü?
  Allahtan (cc) sonra benim malımı,canımı ve çocuklarımı kim koruyor diye?Sizin malınız, canınız güvencedeyken onların canları ve malları güvencede olmayan,çocuklarını sevemeden büyütenleri bir düşünün.Onlar sizler gibi çocuklarıyla kahvaltı yaparak,kırlara,denizlere,kayak pistlerine gidemiyorlar. Ne bütçeleri,nede zamanları vardır.Onlar nice zaman olmuş gülmeyi dahi unutmuşlardır.
Siz onlara hiç gül attınız mı?
  Gülmeyi unutup tebessüm provaları yapıp gülmeye çalışanlara,çocuklarının tenlerini koklayamadan büyü ten,gecekondularda yaşayan, çocuklarını bırakın özel okullarda okutmayı dershaneye veya biraz daha iyi okullara dahi gönderemeyen,bayramlarda çocuklarıyla, eşleriyle,anne ve babalarıyla dahi Bayramlaşamayan, düğün nedir, bayram nedir,cenaze nedir bilmeyenlere;
Siz hiç hayırlı bayramlar dediniz mi?

   Ve siz sanatçılar! Konserlerde gecede 50.000-100.000 TL para alırken,ve siz milyon dolar transfer parası alan sporcular! sizden saatler önce gelip statlarda sizlerin güvenliğiniz için tedbir alan polislere mesai vermemek için,spor yaptıklarını iddia edenler,ve salonlardan kıvır,kıvır,kıvıran dansözler,kıvırdıktan sonra dışarıya sarhoş olarak çıkanlar,eğlenirken eğlenceyi hayal bile edemeyen polislere karşı,
   Siz hiç empati yaptınız mı?
   Hani siz döner sermayeden,keşiflerden,gözlemci olarak girmiş olduğunuz sınavlardan,seçimlerden, sayımlardan ücretlerini alan ve aldığını azsınanlar, ödeneğinizi alırken sizden önce gelip te,sizden sonra görevden ayrılan polislere,
    Siz hiç,sizlerinde hakkı var dediniz mi?
    Evet dostlar gerek toplumda gerekse kendi kurumunda hak etmiş olduğu değeri bulamayan, fazla çalışmalarının ve özlük haklarının karşılığını alamayan, gülmeyi unutup çocuklarının saçlarını dahi okşama dan büyüten,ikamet olarak ancak gece kondu ortamın da oturan spor kulüplerine,sanatçılara! Rahat para kazansınlar diye! hizmet ettirilen,yapmış olduğu mesai ile almış olduğu maaş arasında uçurum olan devleti mizin en mazlum memurları olan,polislerimiz bunu hiç hak etmiyor.
    Emekliliklerini bile yaşayamayan polislerimiz maalesef emekli olsalar dahi ya kahvehanelerde ya da,taksilerde şoför olarak çalışıyorlar.Polislerimizi böyle görmek istemiyoruz.Emekli oluncaya kadar devletin üniformasını şerefiyle haysiyetiyle bir ömür sırtında taşıyan bu memurlarımıza biraz ahde vefa gerekmez mi?Bunlar can veriyor,kan veriyor,vatan için şehit oluyorlar,fakat sadece nasihat alan polislere;
    Yoksa Siz hiç taş attınız mı?
   Ya siz bu teşkilatın üst tabaka yöneticileri ya siz nerelerdesiniz.Bir adalet,milli eğitim, sağlık, gümrük v.b bakanlıkların kadrosunda görev yapan personele kurum yöneticileri nasılda sahip çıkıyor.Sizler neden sahip çıkmazsınız?Neden! yerlerinize çakılıp kalıyor sunuz?
   O koltuklarınızı kayıp etmemek için mi?

  Neden Susuyorsunuz?Konuşmuyorsunuz.Yılar Önce Teşkilata bir tamtam geldi teşkilatı personeliyle mahkemelik etti.Personeliyle bu kadar mahkemelik olan,başka bir kurum var mı?
   Teşkilat neden böyle dağınık?Memuru,amiri param parça.Memurun zaten değeri olmadığı gibi amiri bile bölük pörçük sanki içerden hasımlı bir sınıf var!
  Teşkilatta kime dokunsan bin ah işitirsin. Personelini adam yerine koymayıp hor gören amir ve müdür sınıfı,Personeline dangalak, ah-mak,salak,sanki bir bokmu yapıyorsun,yatın bakalım diyerek telsizle anons edenler,sizlerde utanmayın;
  Teşkilatın arasına yıllarca kolejliler,akade-mililer,özel sınıflar diye nifak sokanlar, Zannedersin mesleğin zencileri meslekten geçen amirlerdir.Böyle param parça herkesin kafasına göre burjuva sisteminin olduğu amir sınıfıyla bu gemi çok su alır.
  Artık sizlerde nevruz alanlarında atılan taşlardan, evet evet o taşlardan,olmadı mı,İsraillinin Filistinliye attığı kurşunlar gibi yerde bir taş alarak,kabede şeytan taşlar gibi,Onlara;
 Bir taşta siz atar mısınız.?

*

Mehmet Akif Can