Şehit Rahmetli Turgut ÖZAL’I anarak başlayalım yazımıza, mekânın cennet olsun “Takunyalı Ton Ton Adam”.
Türk siyasi tarihinde ülkeye en çok hizmet etmiş iki parti ve iki lider. 1980 askeri darbe sonrası iktidara gelen Anavatan Partisi ve lideri Şehit Merhum Turgut ÖZAL, diğeri 28 Şubat post modern darbesi ve 2001 ekonomik krizi sonrası iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi(AK Parti) ve lideri Reis Recep Tayyip Erdoğan. Bir tanesi öbür âlemde, diğeri bu millete ve ümmete hizmet etmeye devam ediyor. Bu kadar girişten sonra asıl meramımıza gelelim.
Her iki parti ve liderlerinden o kadar fazla bahsedecek konu var ki burada sadece yazımızın başlığındaki (P).. Harfinden bahsedeceğiz.
Oldum olası bazı kısaltmalara ve lakaplara karşıyım. Türkiye Cumhuriyeti (T.C), İslam İşbirliği Teşkilatı(İİT),Diyanet İşleri Başkanlığı(DİB),Doğru Yol Partisi(DYP), Anavatan Partisi(ANAP),Adalet ve Kalkınma Partisi(Ak Parti ya da AKP ), Abdullah(APO) vb daha sayısız kısaltma ve lakaplar ismin gerçek anlam ve manasını adeta baltalamaktadır. Belki bir zaruretten yada logo yazılımından kaynaklansa da kısaltmalar içi boşaltılmış bir lastik ve balon gibidir adeta. Kişi yâda kurumların toplumdaki ciddiyetinin ve güvenilirliğinin kaybolmasına neden olmaktadır. Bu nedenle özellikle milli isimlerdeki kısaltmaların kullanılmasının yasaklanması lazım diye düşünüyorum.
ANA VATAN PARTİSİ namı diğer ( ANAP);
Askeri darbe sonrası vesayetin desteklediği horoza karşı, saf ve yiğit Anadolu insanının desteklediği minik Arı! Horoz ve Arı arasındaki fiziki fark nasılsa, destekçileri arasındaki farkta bir o kadardı!
Merhum Turgut ÖZAL liderliğindeki Ana Vatan Partisi tüm zorluklara rağmen iktidar oldu ve bu ülkeye hizmet etti. Lakin Turgut ÖZAL’IN partisinin iktidar ve kendisinin de Başbakan olmasına rağmen, vesayetin devam ettiği ülkede muktedir olmanın yolunun Cumhurbaşkanlığından geçtiğini fark eden Merhum ÖZAL o hayaline kavuşmaya kavuştu ama Ana Vatan Partisinin ANAP’laşmasına, dolayısıyla ve kirlenmesine ve çöküşüne engel olamadı. Çünkü iktidara gelebilmek için arılar! Türkiye’nin her bölgesindeki çiçeklerden bal almıştı! Oysa her çiçekten bal olmazdı. O yüzden de belli bir dönem sonra eşek arıları türedi ve ortalığı yolsuzluklar ve hırsızlıklarla talan ettiler. ÖZAL Durumu geçte olsa fark etti ama yeniden parti kurmasına vesayet odakları müsaade etmedi ve şehit ederek siyaset arenasından silmiş oldular.
Toplumun birçok renklerini! İçinde barındıran parti zaman içerisinde renk cümbüşüne döndü ve yozlaşmalar başladı. Muhafazakâr liberal çizgiden uzaklaşarak tamamen menfaat grupları partiyi talan ettiler ve başında Özal olmayan parti siyaset arenasından koptu. Temelinde İslami hassasiyetler olmayan, İhalelerdeki yolsuzluklardan tutunda birçok alanda menfaat gruplarının eline geçen parti 2002 seçimlerinde tarihten silinmiş oldu.
ADALET VE KALKINMA PARTİSİ(AK PARTİ),namı diğer AK(P);
Bu yapacağımız tespitlerimiz bile mevcut yönetim içerisindekiler tarafından eleştirilecektir ama bizler coğrafyamızın ve mazlumların ümidini bağladığı bu ülkeye ve liderine hedefe giden yolda yol kazasına uğramaması için uyarılarımızı yapmak zorundayız. Çünkü Ak Parti sadece bir parti değildir!
Bu acı tabloyu başından beri bildiğimiz için Adalet ve Kalkınma Parti’sinin ilk kuruluş misyonundan uzaklaşmaya başladığı andan itibaren “Ak Parti, ANAP’laşıyor ve AKP’leşiyor” dediğimizde kimseye derdimizi anlatamıyorduk. Bazılarına göre Muhafazakâr demokrat parti, bazılarına göre de muhafazakâr İslamcı parti olan Ak Parti zaman içerisinde AKP’leşti ve her geçen gün kan kaybetmeye devam ediyor.
Reis hem kan kaybını önlemeye, hem de AK(P)’ye sonradan yapışan P..den her defasında kurtulmaya çalışıyor ama bir türlü kurtulamıyor.
Sürekli yenilenme, kadın istihdamı ve gençlik aşısıyla birlikte, metal yorgunluk vurgusuyla kadroları dinç tutma çabası da fazla işe yaramamış olmalı ki en son bize “Ömerler Lazım” çağrısı işte tamda bizim anlatmaya çalıştığımız konunun özeti.
Şimdi kongre sürecinde yönetimlerin en az yarıya yakını değiştirilmesi bekleniyor.
Allah yardımcısı olsun tek başına mücadele ediyor.
AKP’nin kılcal damarlarına kadar sirayet eden bu P..lerin temizlenmesinin birkaç yolu vardır. Ya hacamat ya da sonda yoluyla temizlenebilir. Doktor bey hacamatı, Alican bey ise sonda yoluyla belki biraz temizleyebilir. Ama hacamat yada sonda yöntemi ile ancak lokal bir temizlik yapılabilir.
Asıl partinin kılcal damarlarına kadar sirayet eden asalaklar, FETÖ ve METÖ’ler(menfaat terör örgütleri) nasıl temizlenecek o konuda kısa vadede çok ümit var değilim.
Yıllardır yapılamayanların yeni partiler marifetiyle doğal olarak yapılacak olması aslında tarihi bir fırsat. Lakin sistem gereği en az %50+1 i yakalayabilmek içinde boşalacak kadroların ve düşen oyların yerlerinin doldurulması gerekmektedir. Küstürülmüş, horlanmış, dışlanmış, hiç fark edilmemiş, yâda böyle kirli bir siyasetin içinde olmamak için dışarıda kalanlar nasıl ikna edilirse bir türlü ikna edilmesi lazım.
Bunlarla birlikte asıl “Ömer’lerin” bulunması lazım. Ömer’leri REİS tek başına bulamayacağına göre mecburen mevcut Omarlardan faydalanacaktır. Diyelim ki Ömer’ler bulundu, mevcut Omarlar bu durumu nasıl kabullenecekler.”Bizim Ömerlerden ne eksiğimiz var, onlar ince harfli, biz kalın harfli ve daha dayanaklıyız mı diyeceklerdir”
Özetle AK(P)’ nin sonuna yapışmış P..ler zor temizleneceğe benziyor.
Sonuç olarak; ”Ak Parti, davaya kendini adayamamış, atanmış olan aldanmış artıklardan temizlenip, yerine seçilmiş adanmışlar getirilmediği müddetçe, AKP’leşmekten kurtulamayacaktır”.
Çözüm; Âcizane 2023’ e giden yolda ya YAP (Yeniden Ak Parti) yâda yeniden YAK diyorum. Ya yeniden yıkıp yapacaksınız ya da P..leri yakacaksınız. Bu sistemde İkisi de çok zor gibi. Allah REİS’İN yar ve yardımcısı olsun.
Aslında yerli ve milli bir muhalefete, hatta “İslami muhalefet”e ihtiyaç varda!!
**
Selahattin SAYGINER
