Kahramanmaraş Milletvekili Prof.Dr. Sefer Aycan, TBMM’ye Türkiye’de akraba evliliklerinin neden olduğu genetik hastalıklar ve buna bağlı olarak yaşanılan sorunlarla ilgili Araştırma Önergesi verdi.
İşte o önergenin içeriği;
“Aile Türk toplumunun temelidir. Aile kuran kadın ve erkek hayatlarını birleştirirken; diğer taraftan sıcak aile ortamında, sevgiyle yetiştirdikleri çocuklarıyla geleceğimizi şekillendirmektedirler.
Doğan çocuğun genetik yapısı anne ve babasından aldığı genlerle oluşmaktadır. Doğumdan sonraki beslenme, eğitim, çevre çocuk gelişimi için önemlidir. Fakat esas yapı genetik yapıdır. Çocuğun fiziksel yapısı, sağlık düzeyi, huyları hatta hastalıkları genetik yapısının sonucudur. Genetik hastalıklar anne ve babadan geçer. Genetik hastalıkların anne ve babanın akraba olması halinde ortaya çıkma ihtimali artar.
2020 yılında gelindiğinde Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2010-2019 yıllarında akraba evliliği sayısının düzenli olarak gerilediği belirtilmektedir. Bu sayı yüzde 37,6 azalışla 21 bin 553’e geriledi. Fakat bu oran yeterli görülmemektedir. Çünkü akraba evliliklerinin sonuçları genetik hastalıklara neden olabilmektedir.
Akraba evliliklerinin sonucunda oluşan genetik hastalıklar; Talasemi, Kistik Fibroz, Konjenital Adrenal Hiperplazi(KAH), Spinal Musküler Atrofi (SMA), Feniketonüri(PKU), Orak Hücre Anemisi olarak görülmektedir. Olası riskleri ise; ölü doğum, düşük, yeni doğan kaybı, doğumsal kusurlar ve hastalıklar şekildedir.
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 129.maddesi evlilik kurumunda, kesin evlenme engellerini akrabalık derecelerine göre belirtmektedir. Türk Medeni Kanunu’nu evlenme engeli olarak görülmeyen durumları evlenme ehliyeti olarak sıralamaktadır.
Son verilere göre kentleşme, modernleşme, sanayileşme ile akraba evliliklerinin azaldığı görülmekte. Fakat bu sayı olası genetik hastalıkların tedavisi ve sonuçları düşünüldüğünde en uygun kanı, akraba evliliklerinin daha da az olması gerektiği.
Bu nedenle akraba evliliklerinin neden olduğunu genetik hastalıklar bu sorunların nedenlerinin tespit edilmesi ve gerekli tedbirlerin alınması amacıyla Anayasanın 98, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereği Meclis Araştırması açılması uygun olacaktır.”