Nasırlaşmış Elleri, Dua Eden Dilleri, Davar Kokan Evleri,Daha Çok Özleyeceğiz
Eskiden okullarımız belki derme çatmaydı.Kaloriferlerimiz olmasa da,İnsanın içini ısıtan,dışı kızaran tenekeden sobalarımız,tezekten yakıtımız,yüzü kızaran çocuklarımız vardı.
Öğretmenlerin ne parfümü,nede manikürlü elleri vardı.Alınlarında ter,ellerinde nasır,içimizi ısıtan gülüşleri vardı.Köylerimizde fakirlik,biraz da davar kokusu;yetmediyse,yardımlaşma,dayanışma en azından imece lerimiz vardı..
Oyun konsollarımız,dronlarımız,mahallelerde çocuk parklarımız,evlerde bakıcılarımız,4.katta yaşayan süs köpeklerimiz olmasa da,yamalı ama temiz elbiselerimiz,su girmiş lastik ayakkabılar içinde buruş buruş olmuş,kınalı ayaklarımız,yayıkta ayranımız,tereyağ kokan bazlamamız,gözyaşlarımızı silen dostlarımız,insana hizmet eden dört ayaklı köpeklerimiz vardı.Evini navigasyonla bulamayan hurdacı çocuklarımız değil,nahıldan ayrılıp evini bulan ineklerimiz,tatlı dilli,güler yüzlü annelerimiz,babalarımız,bizleri emanet edebilecekleri komşularımız,mallarımızı koruyan gece bekçilerimiz,maaşını öğrencilerine harcayan öğretmenlerimiz vardı.
Psikopat babalar, duyarsız anneler, istismar edici muallimler,sol eliyle çay içerken,sağ eliyle faizini hesaplatan hacılar,mevtaların çetelesini tutan imamlar,masada hasta bırakan hekimlerimiz yoktu.
Allah yoklukla Mazlum’u imtihan etmesin amma..
Biz o günlerin;
Nasırlaşmış elleri, dua eden dilleri, davar kokan evlerin yokluğunu da, insanlığını da çok özleyeceğiz.
Kaynak;
bodrum escort