“Milli Mücadelemiz Bağlamında Türkiye’nin Sınır Dışı Operasyonları” konferansından konuşan, Prof. Dr. Mehmet Şahin, “Milli Mücadelenin 101. Yılında Kahramanmaraşlılar bağımsızlığın önemini gayet iyi bilir. Anadolu’da istiklalin, bağımsızlığın meşalesinin ateşlendiği şehirdir Maraş” dedi.
Kahramanmaraş’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 101. Yıldönümü kutlama etkinlikleri kapsamında “Milli Mücadelemiz Bağlamında Türkiye’nin Sınır Dışı Operasyonları” konferansı gerçekleştirildi. Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde, Büyükşehir Belediyesi sosyal medya hesaplarından canlı yayınlanan etkinlikte Prof. Dr. Mehmet Şahin, Maraş milli mücadelesinin verildiği dönemin şartlarına dikkat çekerek tüm fertlerin gösterdiği kahramanlığa vurgu yaptı. Prof. Dr. Mehmet Şahin; “I. Dünya Savaşından sonra bizim bugünkü sınırlarımızı da içeren bölgeleri gizli anlaşmalarla işgalciler kendi aralarında paylaşıyorlar. Hatta öyle bir hal alıyor ki bizim Misak-ı Milli diye adlandırdığımız bölgelere kadar giriyorlar. Türk Milleti Kurtuluş Savaşı sırasında bu bitmek bilmez istekleri görüp varıyla yoğuyla mücadele veriyor” diye konuştu.
Terörle Mücadele
Türkiye’nin sınır dışında yürütülen operasyonlarına ilişkin konuşan Şahin, “İşte Suriye’de PKK terör örgütünü kendi vekilleri tayin edip adını değiştirerek onlarla işbirliği yapma süreçleri başlattılar. Burada maksat sadece bölgeye yerleşmek değil, burada bulunan kuşağı harekete geçirdiğinizde Müslümanları mezhepleri ve fikir ayrılıklarıyla zehirleyebiliyorsunuz. İran’dan Akdeniz’e kadar bir hat bu vesileyle büyük bir önem taşıyor. Yakın tarihimizde 2014 yılında Ayn el Arab’ta bir siyasal strateji üretildi. PKK’nın uzantılarını da bu sürecin içine dâhil ederek güya terörle mücadele ettiklerini söylediler. Kahramanmaraş’ta verilen Milli Mücadele’nin bir benzerini biz hala sınır hatlarımızda sürdürüyoruz. Bunları yaparak Türkiye’yi bir savunma mekanizmasının içine soktular” dedi.
Milli Mücadele’nin 101. Yılı
İç ve dış sahada bağımsız olmanın önemine dikkat çeken Şahin, “Hiçbir güçlü ülke iç güvenliğini sınırlarında başlatmaz. Eğer iç güvenliğiniz Habur’da başlarsa, Diyarbakır’ın tartışılmaya başlandığını görürsünüz. Türkiye tüm hukuk teamüllerini işleterek terörle mücadelesine sınırın öbür tarafında gerçekleştirdi. Türkiye sınırında fiili güvenliğini, Hatay ve Kilis’e yapılması muhtemel saldırılara karşılık güvenliğini temin etti. Sonra dediler ki Fırat’ın batısı için anlaşılabilir, fakat Fırat’ın doğusuna geçemezsiniz. Türkiye terörün kökünü kurutana kadar, NATO’daki ortaklarını da davet ederek mücadelesine devam etmek istedi. Müttefik tehdidi yaşıyoruz, bunların başında da ABD yer alıyor. Gözümüzün içine baka baka, teröre destek veriyor ve Türkiye’ye de engellememesi adına baskı yapıyor. Hem dış politikada hem de içerideki etki ajanlarını kullanarak Türkiye karşıtı bir blok oluşturma süreci işletildi. Cumhurbaşkanımız da bu vesileyle “Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz” diyor. Ve eldeki imkânlarla bu saldırıların önüne geçmeye çalışıyor. Türkiye, açık ve örtülü ambargolarla silah alışverişlerinin kesilmesiyle, “Kötü komşu insanı ev sahibi yapar” atasözünde olduğu gibi kendi savunma sanayini güçlendirdi. Milli Mücadele’nin 101. Yılını idrak eden Kahramanmaraşlılar, bağımsızlığın ne denli büyük bir nimet olduğunu daha iyi anlayacaktır” ifadelerini kullandı.