Birey olarak gerek kamusal alanda, gerekse de özel alanda farklı rolleri üstlenebiliriz. Önemli olan rolümüzün hakkını ne derece verebiliyo-ruz, ona bakmalıyız.
Söz gelimi iş hayatımızda rolümüz bakkal, kasap, fırıncı, lokantacı vb. olabilir. Bu rollerin hangisinin önemli olduğu söz konusu olamaz. Belki aralarında kamusal veya toplumsal anlamda bir öncelik söz konusu olabilir. Lakin bu öncelik mesleki rollerin kendi aralarında bir üstünlüklerinin olduğu anlamına gelmez. Her birey rolüne bakarak bunun bilincine sahip olmalı ve olmazsa olmazı olmalıdır. Sosyal alandaki rollerimizi yerine getirirken birey önce çekirdek ailedeki sorumluluklarından başlamalıdır. Sonra bireyle-bireyler arasında, son olarak ta bireyle toplum arasında olan sorumluluklarını mümkün mertebe en üst çıtada yerine getirmenin gayreti içinde olmalıdır. Gerek kamu tüzel kişiliği, gerekse de birey diğer alanlarda da zorunlu olarak yapması gereken işleri her hangi bir gecikmeye veya geciktirmeye fırsat vermeden yerine getirmelidir.
Tüzel veya özel istihdam alanlarında işçi emek sarf ederken, işverende işçinin emeğinin karşılığını noksansız vererek bir hak gaspına tenez-zül etmemelidir. İşverenin özel müteşebbis veya devlet olması bir şey değiştirmez.
Kamusal alanda da devlet ücret karşılığında çalışan personelinin hak ve hukukunu en üst seviyede yerine getirerek, tüzel veya özel sektöre örnek olabilecek tutum ve davranışlar sergileyerek, gerek kendisi gerekse de bağımsız kuruluşlara haberli ve habersiz denetimler yaptırarak yerinde incelemeler yaptırmalıdır. Tüm bu davranış ve hizmetleri yerine getirirken profesyonel bir bakış açısı ile yerine getirilmelidir. Bunun için nitelikli bir kurumsallaşma ve nitelikli bireyler yetiştirmeye gayret sarf etmeliyiz. Kurumsallaşmada ekip önemlidir. Ekip lideri veya koordi-nasyonu sağlayan kişi personelini hizmete yönelik eğitimlerden geçirdikten sonra görev alanlarına yetki vererek sevk etmelidir. Yetkilendiril-meyen sorumluluk sahibi personelden gözle görülebilir bir başarı beklemek polyannacılıktan başka bir şey olamaz. Yönetici/ekip başı alt se-viyede görev yapanları ile beraber bir birliktelik sağlayarak sahada da bütünlüğü yansıtacak bir görüntü vermelidir.
Sahada sadece kendisinin görülmesi ekip oluşturamadığı veya kendisini ön plana çıkarma gayreti içinde olduğunun bir göstergesi olabilir. Kurumsallaşmış profesyonel bir yönetim anlayışında bu tür yaklaşımlar dağılmanın bir başlangıcı olabilir.
Onun için ekip olarak çalışan bir organizasyonda ekip bir bütün olarak sorumlulukları ile sınırlı bir şekilde ve üstü bilgilendirerek sorum-luluklarını yerine getirerek nitelikli kurumsallaşmadan taviz vermemelidir. Sahada olmayan tek bir kişi duvarda bir gedik açmaya yeterli olabilir. Önemli olan bireysel başarı değil, toptan başarıyı yakalayabilmektir.
*
Mehmet Akif Can / 20.01.2021